Düşünsenize isildur'un güç yüzüğünü alırken bir imamın "isilduuuurr" diye bağırmasını.
insanlar düşerken de orda olduğunu o imamın.
hey allahım...
Düşünsenize isildur'un güç yüzüğünü alırken bir imamın "isilduuuurr" diye bağırmasını.
insanlar düşerken de orda olduğunu o imamın.
hey allahım...
Köylü uzun zamandır yağmur yağmadığı için son çare olarak yağmur duasına gitmeye karar verir. Etler pişer, kazanlar kaynar, ayranlar 1.5 litrelik fruko şişelerine doldurulup ormana yolculuk başlar. Tam duaya başlayacakken hoca, yağmur yağmaya başlar. Ve yağış nedeniyle yağmur duası ertelenir. Diyalog şöyle;
köylü: hocam yağmur başladı ne yapcaz?
hoca: hay allah, bi kapalı spor salonumuz da olmadı ki.
k: hocam köylü ıslanıyor!
h: tamam tamam. sevgili köylüler yağış nedeniyle yağmur duamızı yarına erteliyorum. yarın aynı yerde, aynı saatte tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.
bazen;
yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
güneş kucağındadır, bilemezsin,
bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
yüreğinde kuruludur orkestra, duyamazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın,
uçar gider,koşsan da tutamazsın...
ve belki o yüzdendir ki,
bazı bünyelerde bazı sevgi türleri
ve bazı türlerin sevme sekilleri
ve dahi bazı sevgilerin fazla halleri kaşıntı yapar...
güzel kadınları severim,
dişçi kadınlardan korkarım;
güzel dişçi kadınları
korkudan sevebilirim.