23 Şubat 2010 Salı

Daniel Gonzalez Güiza

O kadar küfrettim küfrettim küfrettim . ağladı ya. işte o zaman affettim yine bu adamı. neden? o zaman anladım, suç bu adamda değil çünkü.

suç bu adamda ısrar edende, bu adamı buraya getirende, oynatanda.

çok destekledim güiza'yı, klası var dedim o aşırtma gollerini gördükçe. bu adamda kumaş var işleyemiyoruz dedim. ama nereye kadar, benim dememle ne güiza gol atıyor, ne daum akıllanıyor ne de takım bir yere varıyor.

defansta bilica, deniz, ve son maçlardaki performansıyla cristian ağlamazken, evlerine gidip rahat rahat uyurken bu adamın ağlaması bana dokunuyor. benim de ağlayasım geliyor. daum lille maçında 2-1'e yatıp fenerbahçe'yi küçültünce ağlamıyor, güiza'nın yarısı kadar küfür yemiyor ama millet güiza'ya demediğini bırakmıyor. allah aşkına, 3-0'dan 4-3 çeviren takım bizdik, artık 2-0'dan maç veriyoruz. 90+'da attığımız gollerle kazandığımıza değil, beraberliği kurtardığımıza seviniyoruz. biz bu muyuz?

seviyorum seni güiza. istersen gol kaçır 5 tane kaçır şampiyonlar ligi finalinde kaçır. 5-4 geride olduğumuz penaltıda son penaltıyı kaçır umrumda değil. bizim takımın başında seni bu taraftara yem yapan, gökay iravulu oyuna alıp u19 maçlarında oynadığı sağa monte etmekten aciz olan, tek galibiyet silahı elindeki tüm forvetleri random bir şekilde oyuna sokmak olan aciz bir teknik traktör varken, sen hepsini kaçır güiza.

Posted via web from sonergonul's posterous

7 Ocak 2010 Perşembe

Kötülük Problemi

Tarihi çok eskilere kadar uzanır bu problem. Pek çok düşünür bu konu üzerinde kafa yormuştur. Kimisi "tanrı madem mutlak iyidir o halde neden kötülüğü yaratmış" demekte, kimisi dünyadaki kötülüğü "gül ağacındaki diken"e benzetmektedir. Misal platon kötülüğün kaynağı olarak kötü ruhları görürken, gazali dünyanın olabilecek en iyi dünya olduğunu söylemiştir.


Tartışamalar süre dursun kesin bir sonuca varabilmek açıkçası kabil olmuş değildir.
David Hume ise şu sorularla irdeler konuyu:
"tanrı kötülüğü engellemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
öyleyse o güçsüzdür.
gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
öyleyse o iyi niyetli değildir.
hem güçlü hem de iyi ise bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?"
bu çetrefilli sorulara herkesi tatmin edecek bir cevap mümkün müdür acep?
"dünya imtihan dünyası, iyiye karşı kötülük olacak ki birinden birini tercih etmek mümkün olsun" demek de mümkündür. "madem güç tanrının elinde, dileseydi kimse günahkar olmazdı" demekte.
Kötülüğün iyiliğin bilinmesi için var olduğu iddialarına karşılık madem öyle birazcık kötülük olsaydı biz iyiliği bilebilirdik diyebiliriz pekala.

Bana kalırsa kötülüğün potansiyeli insanoğlunda mevcut ve onun açığa çıkması yine insanın elinde. bir yerde kötülük ve tanrının varlığını iradesini karşı karşıya getirmenin doğruluğunu da tartışmak gerekir.

Posted via web from sonergonul's posterous